Ruhsuz Çanakkale

Çelik paslanmaz kalplerde,
Suizan girmez fikirlere,
Demir ve kan deva her derde ,
Bunda derman bulana revâ her çile.

Hücum etti korkmuş kalemlere ,
Onun yâri yok mu pürüpah zihninde,
Canı süngüde, gözü zalimde,
Zalim, zalim midir acep bu perdede ?

Karanlığın korkusunda düşler bitmez,
Fikirlerin bittiği ayândan aşk beklenmez,
İman aşkında yanıp tutuşur derler,
İmanım gevredi, gene bu hârp geçmez.

Hücum et asker, hücum, 
Bir tek görevin var hücum, 
Kaldı mı ki başka çözüm,
Karanlık kalmış zihnin ve gücün.

Ruh arasan Çanakkale gibi bir yerde,
Bedbaht bulursun bir filizin genzinde,
Toprak yutmuş askerlerin içinde ,
Ölülerin ruhu yok, karanlık hep kalplerde,

Bilmem yiyenle öldüren arasında fark nedir, 
Yamyam en azından yemek için gebertir,
Acımasız ölen o ruhlara ne denir,
Çanakkale ruhları değil, anaların oğulları denir.

İşte burada Çanakkale ruhu,
Koşuyor miğferler dehşete doğru, 
Ne şark doğru, ne gârp doğru,
Şimdi ölümün nefsi doğdu.

Zaferine toy kurma, yaran var,
Bilmez misin defter-i amâl var, 
Düşman vurdum diye yaranma, duyan var,
Kan dökene gökte bir Ateşbar var.

Hayırlı baht olmaz kandan,
Günler varmaz hayırlıya tahttan,
Bu mertler göçer hep yavaştan,
Kahrolur aidiyet, milliyet ve savaştan.




Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

Vanitas | 5. Sayı

Vanitas | 4. Sayı