Hasret Kuyusu


Olanaklar ve olanaksızlar dahilinde, bir garip köylülerin mahalinde bir sevgili eş,baba ve tüccar;çocuklarının gözünde müşfik hünkar, ahalinin sözündeyse pek mi pek yaşar bir bey varmış.Beyin kervanı dürülmüş ve tartılmış, bey en sonunda yola koyulmuş.Uzakta padişahın şehrinde, koca pazarın eşiğinde, aman külçeleride beşiğinde, koyulmuş yoluna aklı döşeğinde.Tüm mallarını satıp dönerken yol üzerinde hiç görmediği bir kuyu görmüş.Nasıl olur diyekalmış, çünkü defaatle geçtiği bu yolda ilk defa bu kuyuyu görmüş.Kuyuya yanaşmış, kafasını derinlere.. taaaaa derinlere indirirken çekmiş bir tas su ve içmiş kana kana, belki de yana yana orayı bilemeyiz.Suyu içerken gözleri ağırlaşmış, elleri hissizleşmiş, bacakları... Gözlerinde ailesinin hayali seğirmiş ve gözlerini yavaş yavaş açmış bir de ne görsün evinin kapısı tam karşısındaymış! Çölde kalanın kuyu aranması misali hasret kalanın yüreği daralmış lakin bizimkisinin sevdası ayanmış.İçtiği su en büyük dileğinin gerçekleşmesini sağlarmış.Şimdi çocukları ve Güzelinin yanında,darısı başımıza.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski

Vanitas | 5. Sayı

Vanitas | 4. Sayı