Bon Appetit


 aldığım nefes bile bir kaleme bakıyor

ağır adımlarla ağırlığı bilinçaltıma yürüsün

aç bünyen nice kızılcıklar yutuyor

ama yine de doymuyor

dikeninden ötürü sevmiş hep gülünü

gönül ferini kaybetmiş çoktan

gözüm yalnızca gece karasını görür

hatıra dediğin yırtılmış sayfalar ürünü

sadece dizimi tut ve hatırlat yeni günü

dizimi tut ve hatırlat yenigünü


maya tutayım, körfezin yerini tutayım

hayal saçayım, akile kahkaha kusturayım

soruyu unutanların tepesine bineyim

cevap arayanlara fener göstereyim

önüme döneyim, yeşil şişenin dibindeyim

ruhum şuh ama bugün gülmenin günü değil

“kader” işte o göstersin ben devrileyim

ne zaman karışmak istesem

lanet seçeyim ve başıma ekeyim


kapansın üstüme bulutlar

umarım sizden bereket

varlığımın arz değeri düşük

ne fark eder to be or not to be

yerken kızılcık meyvesini

kovulmuştum çoktan, bon appetit

yuttuysam eğer düşünmeden

artık kan kusmam gerekir



gerekir, yürümek, per aspera

bu kez adımların en keskini

çatık kaşım apaçık kaçık tadım

ciddiyeti yitik bir ülküde gizliyim

gerekir, yükselmek, ad astra

bilmediğim karanlık kapılara kilitliyim

alnımın ortasından fişliyim

sökmek için daha ne kadar kızılcık yiyeyim


kapansın üstüme bulutlar

umarım sizden bereket

varlığımın arz değeri düşük

ne fark eder to be or not to be

yerken kızılcık meyvesini

kovulmuştum çoktan, bon appetit

yuttuysam eğer düşünmeden

artık kan kusmam gerekir

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski