-Bağdat'dayken-
Gözümü kapadım Bağdat, açtım Şam,
bir dağın tepesinden yuvarlanmakta olan
bir safam bir gam,
Sisifosun gücü yetsede muntazam,
Raks etmeyi bırakmadıkca hakir-i azam,
Bir hurmana talibim veliyyül şeyhi bekkaram.
Gözümü kapadım Bağdat, açtım Şam,
Dokuz değil ondokuz olsan ne faydam?
Yaşamak mefkuresine kendimi de adasam,
Gözümü açdığımda bitmez hiç tasam,
keza dolmadı hiç baştan başa sikke tasam.
Gözümü kapadım Pari, açtım kan.
Bir ihtilalin döngüsünde yine döndük yine âyan.
Madam gülümsüyor, meşruiyetini almış râhmandan.
Tüh; şimdi rahmana geri vardı, küçücük bir kaşık "pastadan".
Madamın gülümsüyor, kellesi ipek kumaşlı torbadan.
Gözümü kapadım şimdi, açamadım tam
Yanımda bir kokun, bir hayalin, bir mendilin var
Avsununca güneşin yüzüme
Seninde dağlarına düşeriz belki yâr
Bir ömür daha gerek vefatımdan sonra
Çünkü bu ömrü umutlarla geçirdim yâr
Gözümü kapadım şimdi, kapadım tam.